26/11/2009

27/10/2009

22/10/2009

Chromium - die endgültige Lösung für 64-Bit-Linux-Systeme


1½ yildir ubuntu x64 (64bit) kullanmaktayim ve firefox'tan muzdaribim. ama google sagolsun (ya da webkit sagolsun) chromium denen browseri duydugum tantanalardan sonra makinama kurdum ve "yess baby! that's it motherfucker!" ani yasadim. hemen pros & cones:

+
  • kisaca: hiz! cabuk aciliyor, smooth flash playing, javascriptlerde sicmiyor, hizli browsing, presto gibi (bkz. opera) w3c standarti diye tutturup denyo render yapmiyor. yani hiz konusunda majørlerden olan firefox & opera'nin eline cumshot yapiyor.
-

  • chromium hala gelistirilmekte olan ve tembel coderlarin elinin altinda olan bir proje. o yuzden mouse gestures, autoscroll (smoothscrol var allahtan ki) ve RSS okuma gibi hayati øzelliklere sahip degil. kimi arkada$lar deveye hendek ataltip veya a$mi$ developer skillerini arz-i endam ederek bu øzellikleri kullaniyormu$lar ama, ki kafam girsin onlara! lan end user'iz, ibneler! hani bize?

hiz>tum diger zimbirtilar

oldugu icin 64bit linux sistemlerde chromium'u kullaniniz kiymetli vatanda$lar.

18/10/2009

Cevab veremedi!

iste ask bøyle bi$i olmali arkada$...ehheh en azindan japon garda$larimiz icin...nooldu? cevap versene kiza? bokunu bile yiyememi$sin lan kizin! sonra seni seviyorum, yok øyle yagma...ha bi de benim pembe sican bi kiz arkada$im var...auch auch (bay cingilbørt tarzi gulme)


*ha bi de $øyle bi kural vardir hentailerde:




16/10/2009

B41


The Dude's awful guide to Copenhagen


  • B41 is club in Nørreport/Copenhagen, just next to the metro station (a great plus)
  • entrance 50, cloak room 20, 33cl beer 30 kroner
  • easy to get in, no bitching bouncers (at least on thursday nights).
  • allowed to smoke inside, though not recommended. gas chamber alike smoking corner. need to leave the glasses inside if decided to go out and have a smoke.
  • closest munch place: mcdonalds. but dont bother, huge queues around club closing time (normal, eh?) nevertheless could be a place to pick up chicks. "i am pregnant i need to eat" was what i heard last time from a chick inthere, wtf really?
  • interior of the club is nice though people are not cozy. fuck that, student bars FTW!

13/10/2009

those were the days


Det som engang var*...

*: what once was

12/10/2009

quote of the day

"kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı."

arthur schopenhauer


ya su arthur'u tassaklarindan øpmek istiyorum! (oha nekrofiliye girer ama) ne mukemmel bir vecize demis.


bir de su var: "yaşam, cinsel yolla bulaşan ölümcül bir hastalıktır"...tap tappp!

07/10/2009

evince sux!

if you have large pdf files you possibly have encountered that evince opens them really -i mean really!- slow. this goes especially if you have for example a long presentation converted to pdf. in this case i recommend you to use xpdf (available in apt) as plan B.

26/09/2009

Ben sana Japon olamazsin demedim, adam olamazsin dedim!

bu japonlar neden bøyle? aslinda aciklamasi basit: heriflerin ahlaki degerleri bizden (avrupa hatta dunyanin geri kalani dahil) farkli da ondan. benim kisisel teorim ise 19uncu asrin sonlarina kadar dunyanin geri kalaniyla kontakt kurmamalarindan, tam izole bir toplum olarak yasamalarindan. yani dunyayla bir sync sorunu yasiyor japonya. neyse bi kac lolicon ile senlendireyim post'u (lolicon piss)


Windows 7 Tecrubem

okulum MSDN denen naneye uye olmus, e ben de madem oyle bi su windows 7 tantanasi nedir diye bi yukleyem dedim. 64bit professional yukledim, 15 dakika bakindim ve sildim :)

bu mudur lan? alli pullu xp aq. bi de utanmadan en hizli windows diyorlar. valla takdir ediyorum su microsoft'un milleti soguslemesini. adamlar vista'yi dayatiyorlar, igrenc bir isletim sistemi o kadar igrenc ki windows me ile kapisir. sonra biraz iyilestirip ve milleti de beta tester havasina sokarak windows 7'yi bagirlarina basmalarini sagliyorlar. tey tey tey! ne ogrendik?
gnu/linux FTW! averaj bi kullanici icin ubuntu gayet kaymak bir distro.





mecburen (oyun, internet bankaciligi vsvs) yillarin xp'sini kullanan userlar icin neden w7 mantiksiz inceleyelim ugurcugum:

  1. vaad ettigi hiz tam bir safsata. xp'den hizli degil. vista mi dediniz? muhuauah
  2. yillarin kemiklesmis xp kullanicilari icin arayuz farkli. eee vaad ettigi elle tutulur birsey olmadigi icin de gecekler icin tam bir angarya olacaktir. mantiksiz buna gecmek.
ah iyi yanlari yok mu?var. aslinda tek bir tane. o da laptop alacaklarin preinstalled olarak vista yerine biraz daha is yapar bir os ile cebellesecek olmalari.

07/09/2009

göt kadar bir hücreye tıkılmak için kıçını yırtmak



Anti-kapitalist (aslında tüm -izm'lere karşıyım) bir insanım (nicki the dude olan bir insandan da daha ne bekleyebilirdiniz ki?) ve benim gibi düşünenleri de çok takdir ediyorum. Ekşi sözlükten "queen of the damned" diye biri biraz da sıkmayla karışık iyi kusmuş ama. Buyrun okuyunuz:

kapitalizmin maaşlı kölesi olmayı hayatının amacı edinmiş gafil koyun sürülerinin gerçekleştirdiği eylem. aklım almıyor, sikindirik bir cubicle hapishanesinde günde 8-9 saat oturmak için yıllarca dirsek çürütmeyi, alengirli cv'ler yazıp grantualet giyinip gidilen iş görüşmelerinde ezilip büzülüp terleyerek bir cubicle kapmak için o kadar kasmayı.

bu cubicle denen zımbırtıya son zamanlarda kafayı takmş durumdayım. yaptığım araştırmalara göre bu iğrenç, insanlık dışı, insan doğasına aykırı modern hapishane hücresi bozuntusu, 1968 yılında icat edilmiş, ve bunun mucidi de icat ettiği şeyin yıllar içinde corporate america tarafından benimsenip arı kovanı gibi cubicle tarlası haline dönüştüğünü görünce isyan etmiş ve ölmeden önce kendi icat ettiği şeye lanetler okumuş.

yani şimdi sen yıllarca okuyup diplomalar alıyorsun, kariyer yapıyorum diye götünü paralıyorsun, ve kariyer dediğin şey de günde en az 8 saat, bazı fil yarrağı yutasıca şirketlerde cumartesileri dahil o sikimtronik, hapishane hücresinden bile beter göt kadar hücrelerde bir sürü insanla kıç kıça oturup patronu zengin etmek için eşşekler gibi çalışıp hayatının en güzel yıllarını ziyan etmek. sen o klostrofobik, siktiriboktan hücrende güneşin yüzünü bile görmeden kanserojen, berbat floresan ışıkları altında, kan ter içinde falan tps raporunu, filan proje sunumunu yetiştirmek için tırmalarken patronun kokoş karısı son model cipiyle geziyor, metresleri akmerkez'de, nişantaşı'nda aylak aylak fink atıyor, fuck buddy'leri falan spa'da yosunlu masaj yaptırıyor, o aklına geliyor mu hiç? bütün hafta, her tanrının günü 8-9 hatta 10 saat götünü yırt, o it bağlasan durmayacak göt deliği kadar hücreye 3 kuruş maaş için kendini hapset, cuma geceleri de ortamlara akıp hayvan gibi iç, senede 2 haftacık izninde nereye gitsem acaba diye kafayı ye (2 haftada kaç yeri gezip görme şansın var ki? milletin 2 ayda gezemediği avrupa'yı 2 haftada nah gezersin....)

bir cuma gecen var eğlenecek, malum eğlenmek adamı çalışmaktan daha fazla yorar, bütün hafta hele de fazla mesai yaptınsa en azından 1 gün olsun dinlenmen lazım ki pazartesi işe dinç kafayla gidebilesin. cumartesi gecesi kafadan gitti, geriye bir cuma gecesi kaldı. 1 gece eğlenebilmek için 5 gün, 2 hafta tatil yapabilmek için bütün sene çalış (neyse ki türkiye'desin, ramazan-kurban tatillerini 9 gün yapıyorlar, abd'de o da yok, 2 haftan var sadece) lan bu mu hayat? böyle boktan hayat mı olur? 20'lerinde, 30'larında gençliğinin en güzel, en verimli çağında böyle ömür mü çürütülür? bir de stockholm sendromuna tutulmuşlar ebleh koyun sürüleri, bunu bir bok sanıyorlar, kariyer yapıyoruz diye seviniyorlar, plaza kafeteryasındaki öğle yemeklerinde bangır bangır raporlardan, analizlerden, daha bir sürü sikimtronik iş konularından şişine şişine bahsediyorlar. (hay sizin aklınızı sikeyim!)

bir de böyle kafayı çizmiş tipler var ki, o siktiğimin mapus hücresini evi gibi benimsiyor, bir araba zamazingoyla dekore ediyor böyle bütün sülale albümü duvarlarda, posterler, süsler, masasında oyuncaklar, biblolar, falan filan. abd'de iyice abartıp bokunu çıkaranlar var, bıraksan adam evden pijamalarını da getirecek, o sikimtronik hücre azıcık daha büyük olsa portatif yatak falan atacak, orada yatıp kalkacak amına koyim. hasta mısınız oğlum, manyak mısınız, mazoşist misiniz? tecavüzcüsüne aşık olan mağdurlardan daha acınası bir durumda olduğunuzun farkına ne zaman varacaksınız?

ben de bir zamanlar oturdum böyle sikimtronik kübiklerde, 10 senelik corporate america hayatımda toplasan 4 senemi falan geçirmişimdir, ve iş hayatımın son 5 senesi de kendi evimin rahatlığında telecommute ederek geçti. kübik cehennemi, borg kolektifi kılıklı siktiğimin şirket ortamından nereden baksan 5 senedir uzağım anlayacağınız. ona rağmen aklıma geldikçe içim kararıyor, hafakanlar basıyor, elime baltayı alıp kübik paralayasım geliyor. son çalıştığım kübik ortamlarından biri çok çok büyük, kendi alanında tekel olmak üzere olan acımasız bir şirketin ofisiydi, ve burada müdürlerin özel ofisleri dahil ofis binasının büyük bir kısmı hiç güneş almıyordu. öyle bir ortam ki, millet sigara molası ayağına dışarı çıkıp azıcık güneş görebilmek için sigaraya başlamıştı. evet maaşlar çok iyiydi, ama parayla saadet olmuyor işte. millet hızla ruh hastası oluyor, ofiste kavgalar çıkmaya başlamış, millet birbirini gırtlaklayacak hale gelmiş, kölelerin yarısı deli gibi prozac yutuyor, baktılar işler boka sarıyor kölelerin bir kısmını tamamen telecommute, bir kısmını kısmi telecommute yaptılar, herhangi bir mesai gününde kübiklerin yarısı boş kalacak şekilde ayarladılar. bu bahsettiğim yerde senede 85.000 dolar maaş alıyordum ben -ki abd için hele de güney eyaletleri için çok iyi paradır, milletin 30.000 dolara çok süper maaş dediği bi yerde yaşıyorum bir de-, ve o siktiğimin kübiğinde haftada sadece 3 gün oturuyordum, buna bile zor dayanıyordum. iyi iş çıkaran kölelerden biri olduğum için ödül olarak full time telecommute oldum, 3-5 ayda bir falan proje almak için ofise uğruyordum, ve o 5-6 ayda bir 2-3 güncük kübiğe gidip oturmak bile beni hasta etmeye yetiyordu, öyle ki son gittiğim 2 keresinde de bünyem kaldırmayıp hasta oldum acile gitmek zorunda kaldım. e tabii alışmışım mis gibi dışarıda takılmaya, haftada 3-4 gün sortiye çıkan her gün saatlerce yerden binlerce feet yüksekte takılan bir insanım yani, pilot lisansı almışım, bu saatten sonra nasıl tahammül edeyim ben o borg kolektifine rahmet okutan, kabus gibi ofis ortamına? göklerde süzülen bir kartalı alıp göt kadar bir kafese tıksan o da hasta olur.

ben hep ölesiye nefret ettim bu siktiğimin kübiklerinden, hiçbir ofiste en ufak bir dekorasyon falan koymadım, öyle dümdüz tertemiz bıraktım, geçici bir çile doldurma süresi olarak gördüm. baktım böyle olmayacak, oturdum bütün boş zamanlarımda eşşek gibi çalıştım, çabaladım meslek değiştirip o götüne koyduğumun boktan kübik cehenneminden kurtulmak, hayatımı bütün gün bir hapishanenin duvarlarına, bilgisayar ekranından akan siktiğimin çıktılarına değil, kuş bakışı manzaralara karşı mesai yaparak kazanmamı sağlayacak bir meslek edinmek için. 4 sene mühendislik okuyup diploma almışız, gele gele geldiğin nokta mısır'da piramit yapan kölelerden beter bir mapus ortamı olacaksa sikerim ulan öyle kariyeri dedim, bu yaşımda meslek değiştirdim. (lan ayrı bir tür manyağım ben de, türkiye'de milletin evde kaldık diye eteklerinin tutuştuğu bir yaşta, artık kariyerin oturduğu iyice tecrübe kazanılıp meslek erbabı olunan bir yaşta, herkes gibi zengin koca aramak ya da kariyere kasıp müdür olmaya oynamak falan dururken meslek değiştirmeyle kafayı bozup işten atılmayacak kadar minimum iş yapıyorum, mesai bitti mi de yallah ineklemeye.... millet cuma, cumartesi geceleri ortamlara akarken ben ya evde jeppesen videolarını izliyorum, ya saat dolduracam diye sortilere çıkıp tanrıların siktir ettiği dağ başlarına uçuyorum...)

şimdi plazalarda kübiklere tıkılıp bir avuç orospu çocuğu zengin safa pezevengi daha da zengin olsun, iq'su ayakkabı numarası kadar olmayan, fındık kadar beyni solaryumda pişmiş sikimsonik metreslerine 20.000 dolarlık kürkler, 50.000 dolarlık cipler alsın, salak karılardan peydahladıkları şımarık piçlerini yale'e okumaya yollasın altlarına birer ferrari çeksin diye, gerdire gerdire japon köselesine dönmüş suratlarına dokuz kat boya sıvayan kokoş karıları bilmem nerede alışverişlere gitsin diye götünü yırta yırta çalışan, patronun gözüne gireyim terfi alayım diye bir araba fazla mesailere kalan, cumartesileri millet aylak aylak götünü gezdirip piknik yaparken o siktiğimin kübüne tıkılıp iş yetiştirmeye kasan akılsız kölelere götümle gülüyorum. sizin bir senelik maaşınızdan fazlası o siktiğimin orospu çocuğu patronlarınızın gerizek metreslerinin 1 senelik spa kulübü parasına yetmiyor. ayrıca sen patronun gözüne gireyim diye eşşek gibi çalışıyorsun ama, o terfiyi ve bonusu sana değil de sikini ağzına ilk alacak şabalak karıya verecek, haberin yok.

devam et sen, kariyer yapıyorum diye kas, cuma geceleri cihangir barlarına akmayı eğlence san, senede 2-3 haftalık izni bir bok sanmaya devam et. patron en ufak bir hıklamada metreslerinin alışveriş masrafından kısmak yerine seni işten çıkardığında da yeni bir kübik hapishanesine maaşlı köle olmak için otur cv yazmaya kas, kariyer seminerlerine para dök, lacilerini çekip iş görüşmelerine git. nihayet aklın başına gelip uyandığında hayatının en güzel yılları bir daha geri gelmemek üzere ziyan olmuş gitmiş olacak. artık emekliliğinde gider maceralar yaşarsın, avrupa'nın tozunu atar manitaları beşer beşer götürürsün, daha neler neler yaparsın amına koyim. morukladığın zaman rahat edeceksin, o siktiğimin havasız, sağlıksız, her tür kanserojen madde ve dalgayı içeren mapushanesinde geçirdiğin yılların yan etkisi olarak kalp yetmezliği, kanser, beyin tümörü falan kapmayan şanslı azınlığa mensup olanlardan biriysen yani.

(bkz: gerçekle yüzleştirme dairesi hayal kırma masası)
(queen of the damned, 31.08.2009 07:32 ~ 07:59)

03/09/2009

50 Eggs?

"nobody can eat fifty eggs!"
-troy dyer (from reality bites)
well, i have a friend (not really friend, more like an animal) who ate 23 eggs in a row! here is a picture shows how he looks like:

anyways, the guy is like 1,80 in length an appropriate weight to that (see the pic again). the incident happens like this:

he sits in his dorm room. nothing to do, he decides to watch his favoritet lebanese comedy series (he is palestinian btw). he begins watching and after some time he lusts for some snacks. realizing that none available, he sees the egg box in his fridge. boils 'em all and...and starts watching, while laughing his ass off to the series he wolfs the eggs one buy one as if they were chips. as he sez, his arse jumped to the ceiling after the consumption of 23 eggs. 23 man! 23!
the guy is fine, he even fasts in this ramadan (as he tells me)!

so no one should feel guilty after eating a big fat pizza. just remember there is someone out there almost your size like a bandicoot.

30/08/2009

The Dude Will Be Back Soon

Currently I am trying to put my all shit together in Copenhagen and be back with some didactic posts.

18/06/2009

Dial-Up Times


Pornonun yeni yeni çığırlar açtığı, "18lik bakireleri atlara siktiriyorlar" gibi anadolu gencinde infial yaratan ufak videoların tavan yaptığı, 20 MB indirmek için saatlerce beklendiği zamanlar...evet...viva la broadband!

14/05/2009

Cocksucker



  • Benim memurum işini bilir.
  • Fifty fifty kardeşim.
  • Irak Savaşına Amerikalıların yanında girersek bir koyar üç alırız.
  • Anayasayı bir kere delmekle birşey olmaz.
  • Bir müzik koy da havamızı bulalım Semracığım.
  • Ben zenginleri severim.
  • (Bilhassa belirtmek istiyorum)Allah'ın verdiği ömrü O'nun izninden başka alacak yoktur! Biz de O'na teslim olmuşuzdur.
ANAP Kongresi'nde uğradığı suikast girişiminin ardından kürsüde
  • Ekonominin tabii kanunları vardır. Bu kanunların dışına çıkarak nehri tersine akıtmayalım.
  • Demiryolları moskof işidir.
  • Devlet millet içindir, millet devlet için değildir!
  • Otur yerine. (1988'de mecliste yaptığı bir konuşma sırasında sözlerine tepki gösteren milletvekillerine söylüyor)
  • Sen onu git küçük Turgut'a anlat.
Erdal İnönü'ye cevap verirken. Torununu(!) kastederek
  • Seni daha iyi yapıyor. (1993'te tv'de katılmış olduğu "Rüstem Batum Şov" adlı programın "Plastip Şov" bölümünde Turgut Özal ve Rüstem Batum'un taklidi yapılır. Taklit sonrası Rüstem Batum, Özal'a taklidi nasıl bulduğunu sorar. Özal soru üzerine böyle cevap verir)
  • Türkiye'yi küçük Amerika yapacağız.
  • Şapka giymeyenleri astılar.(Atatürk dönemine atıfta bulunuyor)

11/05/2009

Hatun=Evil?

Part 1

Asla sovenist biri olmadim. neden mi bunu soyluyorum?cunku bu yazinin boyle bir derdi yok, yazi ilerledikce oyle sanilmasin.

yalniz burada utanmadan iddia ediyorum (memo tembelcizer style arak) ki dunya uzerindeki kotuluklerin %90 kaynagi kizlardir. simdi inceleyelim:

-niye ustumuze basimiza dikkat ediyoruz? (mustafa ile mahmut'a guzel gozukmek icin degil heralde)
-neden guzel bi hatun gorunce (varsa) gobegimizi icimize cekiyoruz? tripten tribe giriyor, sekilden sekle sokuyoruz kendimizi. (misal erkekler ortamlarinda tum heybetiyle disardadir gøbek denen obje)
-para nicin vardir? ya da hatunlar buyuk bir para gideri degil mi?
-partilere niye gideriz? (hee, evet sen kandir kendini "iyi vakit gecirmek diye". sana diyorum olm, itiraf et lan! yilda kac bin ton alkol tuketiliyor, bunye follos ediliyor bu ugurda. nice insan telef oldu. cocuklar ac, ekmek yok.)

kisaca guc nicin vardir/neden tapilir? bunu sirf hatun elde edebilmek icin istemeyiz mi?

diyalektik olarak baglarsak: erkekler arasindaki homoseksuellik (a.k.a ipnelik) orani artsa dunya daha baris huzur dolu bi ortam olmaz miydi? kizlar icin bu kadar sekilden sekile girmesek, kasmasak; bence daha sufer bi mekan olurdu su aminakodumun dunyasi.

yani yillik bi tekstilden elde edilecek tasarrufu aklinizda canlandirin. sac/sakal sekil verme zorunlulugunun ortadan kalktigini dusunun...ne bilim is yerinde sirf fiyakali bi araba alabilmek icin birbirini yiyen/ patrona blowjob cekenleri dusunun...

(aha buraya yaziyorum!)
Yoldaslar! Gun gelicek herkes Lebowski gibi etrafta banyo kiyafetiyle dolasacak, eski arabalarla dolasacak, sut alirken cek yazacak ve hatunlarin artik erkek irkini evillastirmasi son bulacak (ya da azalacak)!hmpfsss

Part 2

(valla sovenizme devam etmek gibi bi derdim yok) siz hic eseysel dimorfizm (sexual dimorphism) diye bisi duydunuz mu?
Eseysel dimorfizm: erkek ve dişi eşeyler arasında vücut boyutu ve şekli, renk veya desen bakımından farklılıklar görülmesi

bkz. şekil 1-a:

bakınız erkek ördek ne kadar güzel duruyor, dişisi ise ne kadar alımsız. çoğu hayvanda bu böyledir, misal gene horoz & tavuk. horoz çok janjanlı durmakta, tavuk ise yılların emekçisi gibi kendi halinde takılmaktadır.

dikkatli bakıldığında insanda da bu böyledir. aslında dişiler erkeklerden daha alımsız ve çirkindir! evet utanmadan iddia ediyorum, bu böyledir! şimdi biri çıkacak "abi de get! kafan iyi mi senin, dişi eşey her zaman daha alımlıdır, güzeldir"... bırakınız desinler, bırakınız goygoyculuk etsinler efendim. ben de derim ki o kula:

"ya habibi, el kul-ül mahlukat! en güzel kadınların (monica bellucci hariç tabi *tap! yaradanın adıyla tap!*) bile erkeklik özellikleri taşıdığına, testesteron seviyelerinin diğer dişilerden yüksek olduğuna hiç mi dikkat etmedin, bre deyyus!"

evet...tipik östojen manyaa bir kadın geniş kalçalı, vazo şekli diye tabir edilen bir formdadır. top model ayarındakiler ise dar kalçalı, ok gibi erkeksi özellikler taşırlar

hadi bu kanıt da yetmedi: insanların dişileri her daim bakım, makyaj, boyama zart zurt yaparak kendilerini güzel gösterme çabalarındadır. (metroseksüel olanlar hariç) erkekler ise default gelen özellikleri kullanarak kendilerini dişilere beğendirebilmektedirler.
eh o zaman ben sorarım: eşeysel dimorfizm gibi bir olgu da olduktan sonra, hatun=evil eşitliği düpedüz doğru değil midir?

mesajımı verdim, kanayan yaraya pırmah bastım...postu da rasputin resmi koyarak finalize edeyim:

07/05/2009

Nobody knows nobody

03/05/2009

Charlie White

Charlie White adinda bi fotografciya rastladim web'de gezinirkene. Surrealin gercekle bulusturmada amcam bayaa iyi. sitesine (http://www.charliewhite.info/) zaten girersiniz (http://rapidshare.com/files/229602163/femalien-charlie_white.tar.gz.html de dayimin femalien adindaki calismasi, bkz ilk resim). bikac da secmece yapalim:






28/04/2009

Türk Telekom ve Fight Club ilintisi


içimde kaldı, ½ aydır yazmak istiyordum sebepsizce, malca: 80 mbps'den (Tele Danmark) 1 mbps'a geçiş yapınca, ve o 1 mbps de 4 GB kotalı olunca insan delirme noktasına geliyor. Türk Telekom denen Lübnanlı firmanın ana merkezini değil sadece bombalamak, üstüne bir de nükleer sallayıp en sonda VX serpiştirerek anasını sikmek istiyorum ulaaan!

[ne pis protest bi blog oldu la burası da. tey tey tey]

bi de: http://engelliweb.com/ (holi şit!)

Adamakıllı Browser Yapamayan Eller Zikilsin!


Dünyanın en sığ browser eleştiri yazısı:

arkadaş nedir bu browserlardan çektiğim? bi tane mi adamakıllı çıkmaz? IE zaten yıllardır kullanmıyorum zorunlu haller dışında (netbank, gudik üniversite student service apps vs)...ama hepsinini bi sikliği var (kaldı ki 80% zamanımda linux kullananzi):

  • opera. 21inci asır olmuş hala autocomplete gibi tırt bi özelliği koymadığı için beni sinirlendiren bi brovzır. zaten taşşak geçilecek bi pazar payı olmasıyla da milletin değil sinir olması, iplenmediğinin bi göstergesi. illada jsp bulup onunla kullanıcaz ki autocomplete olsun. cins iş. bi de render sorunu var. engine çok denyo. w3c kuralları, hak, hukuk tamam da biraz da esneklik olsaymış ya aq. hız olarak süper ama kullanışsızlığını zikim opera! öeeeehhh be gardaşım.
  • firefox. sırf autocomplete ve gnu/gpl olduğu (bkz. maneviyat, kofti open source destekçisi the dude) için kullanıyorum piçi. yoksa bikaç tabdan sonra ram'in iflahını sikmek desen bunda, durup duruken crash olmak bunda, flashlı sitelerde cpu'uy 100%'e vurdurmak desen bunda. ayrıca ubuntu 64bit altında da kağnı gibi çalışıyor. mnsiktiymin! ayrıca o add-on'ların da developerlarının götçeezine girsin!
  • safari (native linux desteğin yok topsun, stiiv cobs'sun, sidirgit!)
  • chrome ve diğer pasta payından uzak olanlar: ziklenmek için kasın lan!

16/04/2009

ARADA BIR



-Arada bir merak ederim, diger insanlarin anne/babasi hic mi zopalamamistirlar onlari kucukken diye. kime sorsam tek tokat bile yemedim dedi arkadaslarimdan su ana kadar. bi tek italyan bi arkadas vardi o babasinin kucukken cok zopaladigini soyledi.su koskoca dunyada yalniz degilmisim gibi cok sevinmistim. bizimkiler cok zopalardilar beni. uzerime discharge olurlard
i.

-Arada bir dedem ya da anneannem arasa icim bir garip olur. neden bilmiyorum ama acayip oluyor. en kotusude bi dogum gunumde olmustu bu "ic acayiplesmesi"nin. kampta marijuana (a.k.a esrar) iciyoruz deli gibi gunduzleyin, benim artik stoned olmama ramak kalmis anneannem aradi. o konusma sanirim hayatimin en uzun konusmalarindandi.
-Esrar filan arada bir iyi gidiyor. komik anlar oluyor guruhla icildiginde, herkes pasifize mutlu. en bomba hatirladiklarim:

*arkadas eline ketcap alir ve sorar: "bu ne?", oburu de kafabindunya heceleyerek: "kee-t-c-aaa-p"
*metroyu ters platformda beklemek.
*topluca stoned olmak. calan kapiya bile gidip bakamamak. yani orda biri iceri girse bizi sikse domaltsa hicbisi yapamicaz. o derece bi raatlik, bi genislik.

-Arada bir degil, forza alkol!

-Ama arada bir alkolun dozaj "super fine" ayarlandiginda sufer seyler oluyor. ama ayar -benim bunye icin- injektorun silindire puskurttugu yakit-hava karisimi gibi mukemmel sekilde olmali. insan 5 kasa vicodine icmis gibi olanzi. dert,tasa=0 (sifir). normalde iki kelam edemiyecegim kizla yalasmak= priceless!

- Arada bir merak ederim, bardan/diskodan zink diye kiz kaldirmak nasil oluyor diye. sunca yasima geldim hic yapmisligim yok. ya ben cok kazmayim (buyuk ihtimalle bu) ya da etraftakiler beni paso yiyiyor. olmuyor lan!

-ayrica diskolarda insanlarin o yuksek volumde nasil birbirileriyle konustuklarini hic anlayamam. benimle konusmaya calisanlara "hee/evet/ja"gibi cevaplar verip gecistiririm.

konsantrem fikildi ---transmission end--------------------------------------------------------------------------

13/04/2009

Aras Kargo - Sana Bacaaaam Girsin!



One, two, three, forooooooooooo!

Webdenal.com denen online alışveriş sitesinden telefon aldıydım. eskisi yarraa yediği için dedim çakma pile o kadar para vereceğime 200 kağıda alayım yeni bi tane. Site kelek çıkmadı, herifler zaten alışveriş sayfasında da yazmışlar 1 gün içinde temin edip kargoya vericez diye, eyvallah dedim aldım; zaten de kargoya verdiler. işte asıl nokta da burada başlayanzi: KARGO (ARAS KARGOmsu)!

Kırmızı ve bold yazdım ki korku filmi havası versin. Abi bi kargo 3 gün İstanbul'da bekler mi lan??? 2 gün de Çorlu'da ne sikime bekler? esentepe-alipaşa-güngören hattı içinde bi sürü karışıklık yaşandı zaten. ya herifler bana mindtrick çakmaya çalıştı ya da hakikaten sistemleri boktan: bi türlü kargonun nerede olduğu tespit edilemedi. Şu tipten diyaloglar bol bol kullanıldı ipneler tarafından:

-"beyfendi araç yola çıkmış görünüyor"
-"kargonun alipaşada olması gerekiyor"
-"yok biz o mahalleye bakmıyoruz siz en iyi güngören'i arayın"

5 dayz later...

En sonunda güngören şubesinde çıktı ve can havliyle: "sakın dağıtıma vermeyin pakedi! ben kendim alıcam amuğaa goyim!" diye şubedeki ARASçıya baaardım. Gittim sonra aldım mınakodumun telefonunu. Fak yu ARAS!vaaay vaaaay gat vaay? [eller havada, arkaplanda adagio for strings çalar]


Neler Öğğğğğrendim?:

  • Geçen senede havalimanında kaybolan çantam Yurtiçi Kargoyla gene böyle bi goygoyculuğa gitmişti. 7 gün sonra almıştım çantayi ibnelerden. adamakıllı Türk kargo firması mı kalmadı lan memlekette? illa da DHL, TNT zart zurt mu kullanacaz? fikerim miliiyetçiliğini, iyi olanı kullanmak gerek mümkün mertebe.
  • online shoplar topsunuz topunuz ooolm! paso aras paso aras
  • PTT sevilmeli mi lan o zaman?
  • ucuz da olsa aras ve türevleri kullanılmamalı.
yes

19/03/2009

KDE


bir muddet xfce denedikten sonra KDE nin 4.2 versiyonu cikmis deneyelim dedim. tabii burda cillop gibi gøzukmesinin de payiyla beraber gittim kurdum. muhafazakar desktop ortami cocugu olan ben icin fazla afili gufili geldi. ayarlar, o bu degisik. tepem atti xfce'ye geri dondum. stop.

24/02/2009

Puştlar


fuck off and die!
(sığ bir yaklaşım)

31/01/2009

Japon yapmis abi

bildigimiz icecek otomatlari vardir ya, ha iste onlar japonya'da abarti bi cesitlilige sahipler:

http://www.photomann.com/japan/machines/

kimi hayvani ørnekler:



sekil 1-a: balik oltasi, gerecleri ve hatta yemi satan otomat



sekil 1-b: kullanilmis liseli kiz ic camasiri satan otomat (yuh!)

23/01/2009

No more adsense

i've removed those adsense banners 'cos they basically generated almost no ca$h.

but please feel ultra free to donate some money to me (contact via my email :-] ), due to the fact that i am fucking homeless!

hayvan gibi çalışan insanoğlu

genelde alinti yapmayi pek sevmem ama soyle bi yazi buldum, cok begendim sayin seyirciler (itusozluk.com'dan alkolik2000 diye bi eleman super yazmis, hislerime tercuman olmus; helal ossun):

biziz biz. salih usta, semra hoca, fatma hemşire, tercüman barış, halkla ilişkilerci buse... daha nice sayamadığım postmodern devrin kurbanları. haftada 6 gün mesai, günde ortalama 9 saatten haftada 54 saat. bu ne demek? 2000 li yılların insanları kunta kinte den daha az zaman ayırabiliyorlar kendilerine.

çözüm basit:

haftasonu 3 güne çıkarılsın, mesai saatleri sabah 11 00, akşam 16 00 olarak düzenlensin. böylece haftada 20 saat çalışılsın.

ne bu koşturmaca anlamıyorum. niye eşşek gibi çalışıyoruz kardeşim, niye sürekli acelemiz var? şu işin hemen yetişmesi lazım, bunun yarın son günü. neden lan neden? olmayıversin, ne olur? dünya mı batar? batmaz. hayır, başka bir gezegenle soğuk savaş içindeyiz de benim mi haberim yok? kendi kendimize takılıyoruz işte dünyada, o zaman neden daha az çalışıp, daha çok tatil yapmıyoruz?

bazı çalışma ve bilim aşıklarının şu tarz olası argümanları olacağından şüphem yok.

-çok çalışırsak bilim ve teknoloji ilerler, insan ömrü de uzar. bak orta çağda ortalama ömür 35 yıldı, şimdi 70.
+ortaçağda yaşayan adamın çalıştığı saatleri ömründen düş, bir de benimkinden düş bakalım. herif benim 2 katım yaşamıştır.

-ama az çalışırsak kansere çare bulmamız 50 yıl uzar.
+az çalışırsak kansere yakalanma oranımız %50 azalır zaten. sen rahat ol.

-gün gelecek, dünyada kaynaklar bitecek. insanın varlığının devamı için o gün geldiğinde yüksek bir teknoloji...
+o kadar bilimden anlıyosun ama daha termodinamiğin 2. yasasından haberin yok. zincirlikuyu mezarlığında bile yazar hatta. "her canlı ölümü tadacaktır". entropi artar, yani düzensizlik artar. sonuçta yok olacağımız kesin. ölüm, yaşamdan üstündür. (bkz: rudolf clausius)


deliricem şerefsizim, aklım almıyor, kafam basmıyor. neden biz kendi kendimize "acaba marsta su var mı lan?" diye saçma sapan bir soru sorup, bunu öğrenmek için yüzbinlerce saat mesai ve milyarlarca dolar harcıyoruz? suyumuz mu yok? her yer su, gezegenin dörtte üçü su. mars' a adam gönderecekmişiz.git bakalım mars'ta su var mı?

-ben mars' tan döndüm abi.
+ee?
-su vardı.
+tamam hadi sen şimdi git yat. yorulmuşsundur.

varsa var, yoksa yok ulan. rahat mı batıyor bize?

-eğer uzayda bizden zeki canlılar varsa, neden bizi bulmadılar?
+neden olacak lan? tatil yapıyodur adamlar. adı üzerinde "bizden zeki canlılar" .

buradan dünya liderlerine sesleniyorum. g-8 ülkelerinin liderleri, asıl görev size düşüyor. sarkozy, merkel,
obama, gordon brown, medvedev-putin her neyse. azaltın şu mesai saatlerini, sonra da bütün dünyayı buna zorlayın.

hiç olmadı benim patronu zorlayın. tükendim.

edit: aslında birleşmiş milletleri de göreve çağıracaktım ama en fazla beni kınarlar diye gerek duymadım.
(alkolik2000, 15.01.2009 10:11 ~ 16.01.2009 13:17)